8- Cennet ve
Cehennemin Büyüklüğü
[-: 11790 :-] Halid b. Umeyr el-Adevi
anlatıyor: Utbe b. Gazvan bize hutbe vererek, Allah'a hamd ve sena ettikten
sonra dedi ki: "Derim ki: Dünya geçici olduğunu bildirmiş ve sür'atle
geçip gitmiştir. Bizim için geride bir su kabının içerisinde kalıpta sahibinin
içmeye çalıştığı birkaç damla kadar bir şey bırakmıştır. Şüphe yok ki bu fani
dünyadan sonu olmayan bir yurda göçeceksiniz. O halde oraya elinizde
bulunanların en hayırlılarıyla gitmeye çalışınız. Çünkü bize söylendiğine göre
cehennem o kadar derinmiş ki atılan bir taş yetmiş senede dibine ulaşamazmış.
Valiahi cehennem doldurulacaktır. Buna çok mu şaşıyorsunuz? Yine bize söylendiğine
göre cennet kapılarından her birinin yanları arasında kırk senelik bir mesafe
varmış. Buna rağmen gün gelecek bu kapıların önünde büyük bir izdiham
yaşanacaktır.
Ben, Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında kalan yedi kişiden biriydim.
Yiyeceğimiz ağaçların yapraklarından ibaretti ve bu yüzden dudaklarımız yara
içerisinde kalmıştı. Bir gün bir cübbe buldum ikiye bölerek bir parçasını
kendime ayırdım, diğerini ise Sa'd b. Malik'e verdim. Bunları kendimize elbise
edindik. Bugün ise her birimiz bir memleketin valisiyiz. Nefsimde ve gözümde
büyük, Allah katında küçük olmaktan Allah'a sığınırım. Her peygamberliğin
arkasından bir zayıflama ve gevşeme devresi gelir ki bunun sonunda saltanat
kurulur. Siz de benden sonra birtakım sultanlar göreceksiniz."
Tuhfe: 9757
Diğer tahric: Müslim
(2967); İbn Mace (4165); Ahmed, Müsııed(17575); İbn Hibban (7121).
[-: 11791 :-] Sehl b. Sa'd der ki: Biz
cuma günü olunca sevinirdik. Çünkü bizden bir kadın, tarlamızdaki dört evleklik
kısımda ektiğimiz pazıyı çarşamba günü olunca, köklerinden söker, bir tencereye
koyar, üzerine bir avuç çekilmiş arpa ilave eder pişirirdi. Yemeğin içinde ne
iç yağı, ne de yağlı et bulunurdu. Cuma namazını kılınca kadını ziyaret ederdik
ve bu yemeği bize ikram ederdi. Bu sebeple Cuma günü olunca sevinirdik. Cuma
namazından önce ne dinlenirdik, ne de yemek yerdik.
Tuhfe: 4784
Diğer tahric: Buhari
(938, 5403, 6248, 2349).
[-: 11792 :-] Abdullah b. Amr b. el-As
der ki: Mescid'de bulunduğum bir sırada bir tarafta fakir Muhacirlerin oluşturduğu
bir halka gördüm. Sonradan Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de gelip
aralarında oturdu. Ben de kalkıp yanlarına gittim. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Fakir Muhacirler yüzlerini güldürecek bir şeye
sevinsinler! Zira onlar Cennete zenginlerden kırk yıl önce gireceklerdir"
buyurdu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu sözü üzerine yüzlerinin sevinçle
parıldadığını gördüm. O anda onlardan biri olmayı arzu ettim.
Tuhfe: 8614
5854'te geçmişti.